';
271. Sayı / 3. Sayfa

Miladi Tarih: 21 Mayıs 1896

Rumi Tarih: 9 Mayıs 1312

2. Sayfa
2 Yazı
4. Sayfa
3 Yazı
Fotoğraf Müsabakası ve Temdid-i Müddet

Gazetemiz marifetiyle küşat olunan fotoğraf müsabakası Osmanlı erbab-ı merak ve sanatı nezdinde fevkalade mazhar-ı hüsn-i kabul olarak beş on gün zarfında birçok mektupları istizahnamelerle dört beş takım resim ve klişe aldık. Memleketimizde heveskâr-ı sanat olanların kesretine güzel bir delil olan şu hüsn-i kabule teşekkür ve iftihar ederiz.

(…) [B]inaenaleyh şehr-i Mayıs’ın on beşinde hitama erecek olan müddet-i müsabakayı Haziran’ın on beşine kadar temdit eyledik. (…)

Evvela – Müsabaka yalnız enstantane resimler içindir. 8×8’den 13×18 cesametine kadar fotoğraflar müsabakaya dâhil olur. Gönderilecek fotoğraflardan ikişer nüsha yollanmalı ve klişeleri beraber olmalıdır. (…)

Saniyen – Dürbünün, makinenin, istimal olunan plağın cinsi ve nevi tasrih olunmalıdır.

Salisen – Resim nerede ve saat kaçta çıkarılmış ise bildirilmeli ve developman icrası olarak ne kullanıldığı beyan kılınmalıdır.

Rabian – Müsabaka Nisan’ın birinden Mayıs’ın on beşine kadar küşadedir. (…)

Hamisen – Ressam ve fotoğrafçılardan mürekkep bir heyet-i temyiziye tarafından resimler bi’l-muayene birinci dereceyi ihraz eden resmin sahibine 12×9 cesametinde bir Kata fotoğraf makinesi ita olunacaktır. Fotoğrafçı Dirador Efendi tarafından heyeten verilecek olan işbu makine efendi-yi mümaileyhin mağazasında şimdiden teşhir olunmuştur. (…) İkinci dereceyi ihraz eden resmin sahibine bir senelik Servet-i Fünun abonesi yahut idarehanemizden yüz elli kuruşluk kitap ita olunacaktır.

Sadisen – Mazhar-ı mükâfat olan resimler gazetemize derç olunacaktır.

Mektup: Servet-i Fünûn İdaresine

Servet-i Fünun’unuzun müdavim karilerinden daha doğrusu temaşacılarındanım çünkü ayıp değil bendeniz yazıdan ziyade resme meraklıyım. Ceridenizin intişara başladığı günden beri dikkat ediyorum vakıa pek ağır ise de yine bir terakki-yi sanatperverâne üzerinden eksik olmuyor. İllustrasyon’ların [L’illustration] Figaro‘ların [Figaro] ve Revü Illustre’lerin [Revue Illustrée] hususiyle Alman matbuatı musavveresinden bazı resail-i nefisenin münderacat-ı mükemmele ve rengînini güzel resimlerini demek istiyorum- seyir ile kamaşan gözlerimizi cerideniz tenvir ediyor desem yalan söylememiş olurum. Bu sözüm mübalağaya hamledilmemelidir. Sanayinin Avrupa’daki terakkiyat-ı hazırasına mukabil bizde bir eser neşrolunabilmesi az şey midir?

Memleketimizde sanayi-i bedianın lüzumu kadar hüsn-i telakki edilip edilmediğine dair bir şey söylemek istemem; çünkü, yukarıda dâhi işaret ettiğim gibi, kendim nefayise pek düşkün olduğumdan herkesi de öyle kıyas eder ve güzelliğin zebun-i tesiri olmayacak bir kalbin vücudunu imkan haricinde görürüm. Mamafih, yalnız gazetenizin terakkisinde görülen adem-i sürat, nefayise rağbetimizin henüz layıkıyla inkişaf edemediğine derece-i kifayede delalet edebilir sanırım. Her şeyde, hususuyla sanayide terakkinin rağbete olan meyil ve ihtiyacı kabil-i inkar mıdır? Bununla beraber Servet-i Fünun’un şu son zamanlarda her vakitkinden ziyade bedayiperverliğe itina ettiğini maatteşekkür müşahede ediyoruz. Osmanlı ressamlarının mahsul-ı maharet ve sanatı olan tasvirlerle müzeyyen milli hikâyeler, tabii şiirler neşrinden ibaret bulunan ve erbabı nazarında pek büyük, pek mühim ve kıymetdar olan bu eser-i terakki cidden şayan-ı tebrik ve teşekkürdür.

Bir musavver ceridenin vazifesi işte budur. Yalnız Frenk gazetelerinden nakl-i tesavir ile bu vazife ifa ve ikmal edilmiş sayılamaz. Erbab-ı hamiyet ceridenizi bütün kendi müessir marifetimizle mal-a-mal görmek, o meşhur irfanı hep yerli mahsulat-ı nefise ile bezenmiş olarak temaşa eylemek ister. Vallah-ül muvaffak. Tanınmış bir adam olmadığım için imzamı koymaya lüzum görmedim. Resimdeki maharet ve iktidarım matlup derecede olsaydı size arz-ı hizmet ederdim, fakat heyhat!

Kadıköy fî 20 Nisan sene 312

Servet-i Fünûn [Okur Mektubuna Cevap]

Teveccühünüze teşekkürler ederiz. Gazetemizin esas-ı meslek-i gayretvarane ve namusperveranesini teşkil eden mevaddan biri de lütufkârane erbab-ı mütalaa tarafından hakkımızda tenezzülen ibraz buyurulan asar-ı nevaziş ve iltifatın -kemal-i hulus-ı niyete mukarin olduğunu bilmekle beraber- bir mecburiyet-i hakikiye görmedikçe neşir ve ilanından tevakki etmektir. Bazı hayır-hahlarımızın bu hareketi menfaat-i maddiyemize münafi addetmek istiyorlar. Fakat biz diyoruz ki hod-furuşluk etmiş olmayalım da menfaatperestlikte o kadarcık bir kusurun ziyanı yok. (…)