';
295. Sayı / 11. Sayfa

Miladi Tarih: 5 Kasım 1896

Rumi Tarih: 24 Teşrinievvel 1312

10. Sayfa
2 Yazı
12. Sayfa
2 Yazı
Paris Muhbirimizden Mektup

1 Teşrinevvel 1312

Teşrinievvel Paris için bir mevsim-i teceddüt, bir mevsim-i feyzdir. Bu garip diyarın hazanı bahardır. Bir bahar-ı sunidir. Çünkü debdebe, alayiş, taravet, hasılı hayat, hayat-ı medeniyet o zaman yenileşir, yeniden başlar. Yaz âdeta bir şitaya benzer ve sokaklarda halk azalır ki ağaçlardan yapraklar dökülür gibidir. Dersler, müsamereler, eğlenceler, oyunlar kapanır ki âdeta meyveler tükenir demektir. (…)

Resimlerimiz

“Osmanlı Bankası’nın İstanbul Şubesi”

Şehrimizin müzeyyenat-ı cazibedarına biri İstanbul tarafından, diğeri Galata cihetinden revnak-ı diğer veren düyun-ı umumiye ve banka – reji binalarının fenn-i mimariyedeki kemaline dilara bir numune olmak üzere- Yeni Cami-i Şerif civarında saha-tıraz-ı metanet olan – postanenin karşısına bankanın bir şubeciği inşa kılınmıştır. (…)

“Aden Şehri Su Hazineleri”

Aden’in manzara-i umumiyesi 291 numaralı nüshamızda münderiçti. Ceziretülarap’ın diğer bilcümle biladında olduğu gibi bu belde-i meşhurede dahi susuzluk yüzünden çıkılması tabii olan sıkıntının önü alınmak üzere büyük bir himmet sarfıyla yirmi kadar hazine vücuda getirilmiştir. Derç ettiğimiz resimden pekâlâ anlaşılır ki bu hazineler hakikaten fevkalade asar-ı cesime-i mimariyedendir. Alelumum su bentleri gibi bu hazineler dahi yağmur mevsiminde etrafındaki cebellerden toplanıp gelen seylabelerle dolar. Yağmur suları bir kere oralarda topraktan ve süzgeçlerden geçerek kesb-i safvet ve letafet ettikten sonra şehre isale ve tevzi olunur. Hazinelerin nezafet ve taharetine son derecede dikkat ve itina edilip yolcular bunların kenarlarında ve üzerlerinde kâin köprülerden amed ü şüd ederler. Aden bentlerinin inşasından mukaddem sekene-i belde çok vakit şurada burada biriken kirli sularla def-i ihtiyaca mecbur kalırlarmış. (…)

“Berlin Sanayi Sergisinde Demir Yol Eğlencesi”

Berlin Fergonogons [Vergnügungs] Park denilen mesiresinde resmimizde görüldüğü veçhile, su üzerinde bir demir yolu inşa edilmiştir ki bunun bir nihayeti sudan beş metre irtifadan bir merkeze ve diğer nihayetini suya müntehidir. Montanirus denilen eğlencelere şebih olan bu yol üzerinde merkezden salıverilen tekerlekli bir sandal sırf yolun meyli hasebiyle suya doğru hareket ederek nihayet bir şiddetle göle dâhil olur ki bu şiddet sandalı merkezin tahtına kadar sevk etmeye kâfidir. (…)

 

“Berlin Sanayi Sergisinde: Millî Sıcak Hamamlar Kulübü”

Karpfen [Karpfenteich] Gölü’nün sahil-i cenubisinde müstamirat sergisinin merkez idaresine müşabih bir şekilde nim-Arap ve nim-keyfî bir tarzda inşa olunan ve birkaç kattan mürekkep olan bir bina vardır ki Almanya’nın millî sıcak hamamlarının kulübüdür. Bu dairenin methali olan büyük kapıdan girildiği hâlde küçük holü ve bu holünün tarafeyninde beşer odadan mürekkep iki daire vardır ki biri kadınlara biri erkeklere mahsustur. (…)

İntihab-ı Meslek

(…)  İntihap ve tayin-i meslek meselesini mütalaa için evvela terbiye-i iptidaiye bahsini piş-i tetkike almak lazımdır. Bir çocuk nasıl terbiye edilmeli? Bu sual eski yeni birçok filozofların, o insaniyet mürebbilerinin ikdam-ı iştigalat-ı zihniyeleri mevkisinden bir vakit düşmemiş. Uzun uzun mübahesata, mülahazata mahal vermiş, nihayet anlaşılmış ki çocukların emr-i terbiyesinde iptida istidatlarını, sonra büyüdükleri zaman ihtiyar ve ittihaz edecekleri meslek ve sanatın şerait ve lüzumunu nazar-ı itinaya almaktır. (…)