“Kafiye”
Kafiye sem için midir, nazar için midir? Sem için olursa mesela “hayat-neşat”, “heb- mezheb”, “icaz-incaz” gibi ahirindeki harfler aslen muhtelif olduğu halde Türkçede birbirlerinden farksız olarak telaffuz edilen kelimat birbirine kafiye olabilecek. Nazar için olursa buna müsaade edilmeyecek.
Bendenizce kafiyenin sem için olduğu bahse bile şayan görülmeyecek kadar zahirdir. Bir mızıkanın intizamını mızıkacıların tertibinde veya esvaplarının yeknesak olmasında mı arayacağız yoksa duyacağımız asvat-ı latifenin aheng-i imtizacında mı? (…)
Terakkiyat-ı Sınaiyye: Suni Meşin – tahta yığınlarından istifade – odunla odaların tathiri – köpeğe o kadar emniyet etmemeli – Berlin’de bir kızın gözünü köpeği kör etmiş – tasfiye edilmiş sütlerin faydası – işret aleyhinde teşebbüsat: Norveç’te yeni bir kanun
Fünun dairesinde ne derece terakkiyat vuku bulursa bu terakkiyattan sanayi ve ticaretin de istifade ettiği ve mesai-yi beşeriyenin birbirine merbutiyeti kavi olup fennî, sınaî, ticarî herhangi bir şube-i marifette terakki-rev-nüma olursa bunun bütün âlem-i medeniyette tesir gösterdiği muhakkaktır.
Erbab-ı fennin nazariyat ile iştigali asla bahis addedilemeyeceği gibi kimyahanelerde yapılan tecrübelerde alelekser netayic-i fiiliye göstermektedir. İşte bu neticelerden biri de suni meşin imaline muvaffakiyettir. İhtiraat-ı cedideden bahis mecami-i fenniyeden biri suni meşinin birçok hususatta istimal edilebileceğini dermeyan ediyor. (…)